Kategori: Klasikler
Yazar: Reşat Nuri Güntekin
CK Okunma Sayısı: 385
Acımayı Bilmeyen Bir Öğretmenin Romanı
Mektebin başmuallimi olan Zehra, yeni eğitim öğretimin tüm gereklerini yerine getirirken aynı zamanda öğrencileri ile birebir ilgilenir. Fakat, öğrencilerin yaptıkları yanlışları asla affetmeden, hiçbir koşulda acıma duygusu hissetmez. Bu durumun farkına varan maarif müdürü Tevfik Hayri ve Vekil Şerif Hayri Bey Zehra’nın okuluna giderek, babasının hasta olduğunu söylediklerinde Zehra, İstanbul’a babasını görmeye gitmemek için direnir. Sonrasında fikrini değiştirerek İstanbul’a doğru yola çıkar ve vardığında babasının öldüğünü öğrenir. Zehra’ya babasının eşyalarının olduğu sandığın anahtarı verilir. Ve Zehra, sandıktan bulduğu günlükte daha önce bildiği her şeyin tam tersi olduğunu öğrenerek, acıma duygusunu öğrenir. Reşat Nuri Güntekin, bu eserinde Cumhuriyet öncesinin toplumsal yapısını açık bir şekilde ortaya koyarken, sosyal yaşamın çatışmalarını da gözler önüne koyar. Acımak, aile ilişkilerini ve aile olmanın getirdiği sorumlulukları adeta bir ders gibi okuyucuya anlatır.