Kategori: Bilim Kurgu
Yazar: Ursula K. Le Guin
CK Okunma Sayısı: 91
Mülksüzler
Bilimkurgu ve fantastik roman türlerinin gelmiş geçmiş en güçlü yazarlarından olan Ursula K. Le Guin, Mülksüzler romanı ile dünya tarihinin en büyük sistem çatışmalarına bütünsel ve alegorik bir bakış açısıyla yaklaşıyor. 1974’te yayımlanan roman, ABD ve Rusya arasındaki Soğuk Savaş’a olan eleştirilerinden dolayı o dönemden günümüze büyük bir ilgiyle okunmaya devam ediyor.
Görünürde ütopik bir kurgusu olan Mülksüzler, salt iyiye olan gerçekçi yaklaşımı bakımından yazarın ifadesiyle “ikircikli bir ütopya”yı anlatıyor. Kitabın kapitalist ve anarşist sistemlere sahip iki farklı gezegende geçen olay örgüsü, yazarın siyasi ve sistematik eleştirilerini başarılı bir şekilde ortaya koyuyor. Bu kitap, bir yandan yaşadığınız dünyadan uzaklaşmanızı sağlarken, diğer yandan dünyanın en büyük sorunlarına kapsamlı bir pencereden bakabilmeniz için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Gezegenler Arasında Anlaşma Sağlanabilecek mi?
Mülksüzler, kapitalizmin hakim olduğu Urras gezegeni ve anarşistlerin yaşadığı Annares gezegenlerinde geçiyor. Urras bereketli toprakları ve çeşitli varlıklarıyla öne çıkarken, Annares ise kurak ve bereketsiz olmasına rağmen barışçıl ve özgür halkı ile mutlu bir yaşam barındırıyor. Fakat insanın doğasından dolayı, Annares’te de sıkça haset ve gruplaşma gibi sorunlar meydana geliyor.
Kitap, Annares gezegeninde yaşayan Shevek adlı bir gencin yaşamını konu ediniyor. Shevek, fiziğe evvelden beri duyduğu ilgi sayesinde hayatını bilim üzerine kuruyor. Hocası Sabul’un yardımıyla fizik alanında büyük bir birikime ulaşan genç adam, çok geçmeden hocasının kıskanç tavırlarını görmeye başlıyor. Bunun üzerine geliştirdiği büyük kuramı, hocasının kendi adıyla yayınlamasına izin veriyor.
Bir süre sonra olayların seyri, Shevek’in söz konusu kuramı orijinal haliyle yayınlamasına neden oluyor. Ve bundan sonra, gezegenler arasındaki çekişme daha farklı bir boyuta ulaşıyor. Peki, gezegenler arasında anlaşma ve kardeşlik sağlanabilecek mi? Yoksa bu iki sistem arasındaki uçurum daha da mı derinleşecek?